CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bizim grubumuz ‘Yetmez ama 17 bin lira olsun’ dedi, onlar ’10 bin lira emekliye yeter’ dedi. Halkın vekillerine helal olsun. Yoksullardan oy alıp, 10 bin liraya el kaldıranlara da yazıklar olsun.” dedi.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, yerel seçim öncesinde birilerinin siyaseti sertleştirerek, kutuplaştırmayı artırarak ve kendilerine hakaret ederek esas meselelerin görüşülmesini engellemeye çalıştığını söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada kendilerine yönelik hakaretlerde bulunduğunu belirten Özel, “Devlet Bey camdan, prompterdan okuyor. Camdan bu kadar hakaret olunca, o hakaretlerin gerçekten içten yapılması değil de bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli.” ifadesini kullandı.
“Demokrasilerde böyle tablo yok”
Memleketin gerçek sorunlarını konuşmaya devam edeceklerini kaydeden Özel, dertlerinin emeklilerin hesaplarına yatan aylık, yoksulların mutfağında tencerenin kaynayıp kaynamadığı olduğunu vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) rakamlarının doğru olmadığını ancak o rakamlarla bile durumun içler açısını olduğunu belirten Özel, Türkiye’deki gelir durumunu gösteren tabloyu kürsüden gösterdi.
Türkiye’nin en yoksul yüzde 20’si ile en zengin yüzde 20’sinin oranlarını tabloyla gösteren Özel, bir tarafta sosyal yardımı olmayanların, yaşlılık aylığı, dul ve yetim aylığı, evde bakım maaşı alanların, asgari ücretle geçinmek zorunda olanların diğer tarafta ise “tuzu kuru kodamanların” olduğunu söyledi.
Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu rakam 2022 yılı için… En yoksul yüzde 20 gelirin yüzde 5,9’unu alıyor. En zenginler yüzde 49,8 tam yarısını alıyor. Bu tablo, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir adaletsizlik tablosu. Hele hele rejimin adı demokrasi ise demokrasilerde böyle tablo yok. Ama Recep Tayyip Erdoğan eliyle, Adalet ve Kalkınma Partisi eliyle en zengin yüzde 20 toplamın yarısını alıyor, kalan yüzde 80’i ‘bunu aranızda paylaşın’ diyor. En düşük gelir grubuna göre yüzde 6’nın bile altında bir pay düşüyor.”
“10 bin liraya el kaldıranlara da yazıklar olsun”
AK Parti’nin iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşının 1,5 asgari ücret olduğuna dikkati çeken Özel, bu hesaba göre en düşük emekli maaşının 25 bin lira olması gerekirken, iktidarın en düşük emekli maaşını 10 bin liraya çıkardığını söyledi.
CHP’nin en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olması için önerge verdiğini hatırlatan Özel, “Bizim grubumuz ‘Yetmez ama 17 bin lira olsun’ dedi, onlar ’10 bin lira emekliye yeter’ dedi. Halkın vekillerine helal olsun. Yoksullardan oy alıp, 10 bin liraya el kaldıranlara da yazıklar olsun.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bir günlük maliyetinin 33,6 milyon lira, saatlik harcamasının 1,4 milyon lira, bir dakikalık harcamasının da 23 bin lira olduğunu öne süren Özel, “Bir emeklinin eline verdikleri 10 bin lirayı Saray’da 27 saniyede, yarım dakika olmadan harcıyorlar.” dedi.
Gelir adaletinin sağlanması amacıyla Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun İstanbul’dan Ankara’ya yürüdüğünü ifade eden Özel, yürüyüşün son metrelerinde Çerkezoğlu ile kol kola yürüdüklerini söyledi. Özel, CHP olarak DİSK’in vergide adalet talebini sahiplendiklerini, CHP’li milletvekillerinin kanun teklifi verdiğini ve konunun takipçisi olacaklarını ifade etti.
“Çay simit hesabı 11 bin 250 lira”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara gelmeden önce çay-simit hesabı yaptığını anımsatan Özel, bugün Ankara’da simidin 10 liradan satıldığını kaydetti. Özgür Özel, Ankara’da hafta içi simide zam yapıldığını ve 15 liraya satıldığını ancak hafta sonu zammın geri alındığını anlatarak, şöyle devam etti:
“Zamdan önceki halini kabul edelim. Çay da 15 lira, toplam 25 lira. Hesap bu. Bir çay, bir simit 25 lira. Aile beş kişilik. En düşüğünü hesaplıyoruz. Tayyip Bey’in hesabına göre çay 15 lira, zammı geri çekilmiş simit 10 lira toplam 25 lira. Bir öğünde 5 kişilik aile 125 liralık çay-simit, üç öğünde 375 lira, 30 günde 11 bin 250 lira. Tayyip Bey hesap yaparken, çay-simit hesabı maaşın yarısını yutuyor diye ‘yazıklar olsun’ diyordu. Diyordun ya rahmetli Ecevit’e ‘sende utanma yok mu?” diye… Ey Recep Tayyip Erdoğan, 11 bin 250 lira çay-simit tutarken emekliye 10 bin lira veriyorsun, sende hiç utanma yok mu?”
“Dem, dem, demek dışında bir çare görmüyor”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek bir cümlelerinin olduğunu savunan Özel, “Dem, dem, dem… DEM diyerek seçim kazanmanın, DEM diyerek enflasyonu unutturmanın, DEM diyerek zamları gizlemenin, DEM diyerek ‘açlığa, sefalete katlanın’ demenin hesabındalar.” dedi.
Bir önceki seçimde “gelirlerse bayrağı indirecekler, oyu sen ver, bana güven” sözlerinin söylendiğini belirten Özgür Özel, “Verdi oyu 18 liralık mazotu 42 lira yaptılar. O bayrağı dalgalandıran Mehmetçiği savunan da biziz, o ezanı okuyan müezzinin hakkını savunan da biziz. Bu vatanın başına bir şey gelecek olursa, bedelli askerliğe kaçmayıp cepheye koşacak olanlar da yine biziz. Ama bir yandan Recep Tayyip Erdoğan bu hamaseti yaparken Devlet Bahçeli’yle birlikte promptera yazmışlar dem, dem, dem, demek dışında bir çare görmüyor, gündemi unutturmak için..” ifadelerini kullandı.
DEM Parti ile ilişkilerinin diğer siyasi partilerle ilişkileri kadar olduğunu vurgulayan Özel, gizli görüşmenin olmadığını belirtti. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Randevu istediler verdik görüştük, tebrike gittik randevu verdiler görüştük. Bir bardak çaylarını içtik, geldiler bir bardak çaylarımızı içtiler. Arkada odada DEM Parti’nin Meclis İdare amiri ile Meclis Başkanvekili ile aynı masada yemek yerler, sohbet ederler, şakalaşırlar. Kamera önüne çıkınca sahtekarlığa başlarlar. Arkada can ciğer kuzu sarma, burada sahtekar. Özgür Özel’in ve Cumhuriyet Halk Partisinin DEM ile olan ilişkisi gözün önünde, kamera önünde neyse arkada odur. Arkada canciğer olup ön tarafta sahtekarlık yapanlara göre bu dürüst tavrımızı milletimizin takdirine sunuyorum.
Devlet Bahçeli ‘dem’ diyor, Tayyip Bey ‘zam’ yapıyor. O, ‘dem’ diyor dana eti olmuş 143 lira. Bahçeli ‘dem’ diyor Tayyip bey koyun etini yapmış 157 lira. Patlıcan olmuş yüzde 123, zeytin almış yüzde 141 zam. Geçen seneden bugüne dana etine yüzde 143 zam yapmış. Koyun etine yüzde 157 zam yapmış, zeytinyağına yüzde 180 zam yapmış, patlıcana yüzde 123 zam yapmış, zeytin yüzde 141 zamlanmış, bir kilo etin fiyatı 600 liraya dayanmış halen daha dem dem dem. Sayın Bahçeli şunu bil; milletin derdi DEM değil, zam zam zam.”
-“Haftaya bu salon bomboş olacak”
“Haftaya bu salon bomboş olacak. Bu saatlerde biz burada yokuz.” diyen Özel, gelecek hafta Kahramanmaraş merkezli depremin yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Özel, “Haftaya, resmi kayıtlara göre 50 bin 783 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli, 11 ilimizi etkileyen büyük depremin yıl dönümünde bütün grup olarak, önceki dönem Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak bütün parti yöneticilerimizle deprem bölgesinde olacağız.” dedi.
Özel, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara bir kez daha Allah’tan rahmet diledi.
Depremin, 21 yıldır tek başına iktidarın hüküm sürdüğü bir ülkede yaşandığını belirten CHP Genel Başkanı Özel, depremin 40 milyar dolar deprem vergisi tahsil eden, 8 imar affı çıkaran ve bu aflardan 26 milyar lira gelir elde eden ve bu kaynakları dirençli kentler yaratmak için kullanmayan bir iktidar döneminde yaşandığını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hemen bölgeye gittiğini hatırlatan Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gittiğimde gördüğüm manzara ömrüm boyunca unutmayacağım, ömrüm boyunca rüyalarımdan çıkmayacak bir manzaraydı. Bir beldede 70 tane kadının öldüğünü gördüm. Bir gece önceki depremde sarsılan ama çok yıkılmayan Nurhak’ta erkekler toplanmışlar hep birlikte ‘Vakit o vakit, tek başına kazan kaynamaz, kara kazanlar kaynasın. Aç açıkta kimse kalmasın, hep birlikte yemeğimizi pişirip hep birlikte paylaşalım. Hadi herkes evlere girsin, öte beri alsın’ demişler. 70 kadın Nurhak’ta evlere girdi. Saat 13.24’te 7,6’lık depremde o 70 kadın, enkazın altında kaldı. Onların o acılı hatıralarının önünde, 50 binin üzerindeki vatandaşımızın hatırasının önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.”
(Sürecek)