Emre ERGÜL
23 Yetenek Derneği tarafından her yıl düzenlenen Zirve 23, “Geleceğe Adım At” temasıyla Ataşehir’de bulunan Ülker Sports Arena’da 5 bine yakın üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Belirsizlik, şüphe, merak, tutku, cesaret, denge, huzur, vicdan ve devrim olmak üzere 9 başlıkta gerçekleştirilen zirveye eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson da konuşmacı olarak katıldı.
Türkçe “Merhaba” diyerek konuşmasına başlayan Johnson, “Burada olmak mükemmel” dedi ve Türk kökenli ilk İngiliz Başbakanı olduğunun altını çizdi. Ardından da büyük büyük dedesi Ahmet Hamdi’nin hikayesini anlatarak devam etti: “Çankırı’ya bağlı Kalfat köyünden dindar bir adamdı. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’a göç etti. Arıcılıkla uğraşıyordu. Ama onun diğerlerinden farkı o balları değil arıların balmumunu aldı.”
Ahmet Hamdi Bey’in farkını şöyle anlattı: “O, bu balmumlarıyla sabun ya da şampuan yapmadı, balmumlarıyla mumlar üretti. Sonra İstanbul’un, hatta belki de tüm Türkiye’nin, en büyük balmumu mumları üreticisi oldu.
Pazarda hakim bir yere sahip oldu.” İşte bu noktada Johnson, büyük büyük dedesinin elde ettiği servetin nasıl bir anda eridiğine dikkat çekti: “Camilere, devlete ve iç pazara bu mumları satabiliyordu ancak sonra kötü bir şey oldu.
1880’lerde Amerika’da Thomas Edison isimli kişinin bir fikri vardı. Elektrik icat edildi ve benim büyük büyük dedem iflas etti. Dedemin ilk ampulü gördüğünde yüzündeki dehşeti hayal edebiliyor musunuz? Mumlar üzerine inşa edilen serveti artık erimeye başlamıştı.” Johnson, Ahmet Hamdi Bey’in hikayesinden sözü kendisini dinleyen gençlere getirdi: “Dedemdekine benzer bir paniği bugün orta sınıftaki insanlarda görüyorum.
“Bu insanlar yapay zeka, kuantum bilgisayar gibi teknolojik devrimlerle hayatlarının altüst olacağına inanıyor. Bankacılık, finansal hizmetler, hukuk ve gazetecilik gibi pek çok meslekteki insanlar, gelecekte aynı dedemin balmumları gibi gereksiz hale gelmekten korkuyorlar. Yapay zeka ve teknolojiden korkmamalısınız. Buraya sizi cesaretlendirmek için geldim.” İzleyicilere “Yapay zekadan ya da gelecekten korkuyor musunuz?” diye soran Johnson, sözü daha sonra otomobilin icadına getirdi: “Birçok insan dehşete kapılmıştı.
Fayton sürücüleri, sokaklardaki at pisliklerini temizleyen çöpçüler çok korktu işsiz kalacak olmaktan. Bütün teknolojik gelişmeler aynıdır. İnsanlar önce korkarlar.” Ardından iki önemli mesajın altını çizdi: “Tarihten çıkarılacak ilk ders şudur; teknolojiler yok ettiğinden fazla yeni iş imkanları ortaya çıkarırlar.
Dedem Ahmet Hamdi’nin balmumu üreten çalışanları mesleklerini kaybettiler ama milyonlarca istihdam elektrik sayesinde mümkün hale geldi. İkinci ders ise teknoloji ahlaki açıdan nötr bir şeydir. Teknolojinin kendisi iyi veya kötü değildir. Onun değeri sizin onunla ne yaptığınızla ilgilidir.” Johnson sözlerini “Bu sadece başlangıç, gelecekten korkmayın. Gelin onu birlikte inşa edelim” oldu.
Büyük büyükbabaannesi köleydi
59 yaşındaki Boris Johnson, Türk kökenini her zaman dile getiren biri… Johnson, Damat Ferit Paşa hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapan Ali Kemal Bey’in torununun oğlu. Ablası Rachel Johnson da iki yıl önce The Times gazetesine kaleme aldığı makalede Ali Kemal Bey’in babası Ahmet Hamdi Bey ile “köle” eşinin hikayesini yazmıştı: “Çerkeslerin sürgün edilmesinden sonra atalarımız Türkiye’ye sığındı.
Büyük büyükannem Hanife Feride İstanbul‘daAhmet Hamdi’ye köle olarak satıldı. Hanife Feridesatıldığında henüz 13 yaşındaydı. “Çerkes bir ailenin Karadeniz kıyısındaki yoksul bir köyde kalmasından ziyade kızını İstanbul’da zengin bir tüccarla evlendirmesi onların bugünkü konumlarına ulaşmaları yönünden epey önemli. Yani Karadeniz kıyısında yoksul bir köyde kalmadıkları için niye ağlayım ki? Torunu, gelecekte dünya lideri olacak bir siyasetçiyi dünyaya getirdi.”